Enver Demirbağ İbrahimi plak kaydı

Tüm Enver Demirbağ Eserleri İçin Tıklayın

 



Şimdi olmak vardı,
Müjgan ablanın dağ başındaki toprak kokan küçücük evinde.
Oturmak vardı,
Meşe odunuyla yanan teneke sobasının kenarında.
Sobanın üzerinde kestane…
Dışarıda kar!
Dünyaya açılan küçük bir pencere …
Ve uzun hava okuyan bir radyo !
Radyoda Enver Demirbağ!
Müjgan ablada hüzün dalgası,
Bende yürek yarası.
El ataydım kulağa,
Mastar dağı ben mi oldum,
Duman kalkamaz başımdan diyen Enver abeye eşlik edeydim.
Dalaydım uzaklara,
Hatırlayaydım,
Dumanlı başların göklere ermiş,
Yedi renk üstüne hareli dağlar.
Yan yana yaslanmış,
El ele vermiş ezelden ebede sıralı dağlar.
Ben derdimi söylesem bu dağlar erir,
Dereler sussa da kaval söylenir.
Sesim dağdan dağa yankılar verir.
Nerede gönlümün meralı dağlar türküsünü…
Ağlatsaydım Müjgan ablayı,
Zıvanadan çıkarken ben!
Çekeydim olmayan aklımı dar ağacına.
Bir karakaş bir ela göz sende var.
Bir tükenmez belalı gönül bende var.
Yedi yıldır derde derman aradım
Heç demedin derde derman bende var.
Ey hamamcı ,hamamına güzellerden kimler gelir kimler gider?
Ne bileyim Adil efendi
Günde bin güzel gelir bin güzel gider.
En sonunda bir can gelir bir can gideri okuyaydım ciğerden.
Dile geleydi Harput!
Yanaydım tutuşaydım ben!
Hasan dayı uyanaydı uykudan.
Baba bugün dağda duman yeri var.
Kaşta keman yeri var.
Çöz göğsün düğmesini
Sende güman yeri var.
Baba bugün dağ ayrı duman ayrı .
Kaş ayrı keman ayrı.
Düşman gözün kör olsun,
Gezdik bir zaman ayrıyı okumayacak mısın ? diye soraydı.
O türküyü bilmiyorum diyeydim.
İstersen sana çok tan beri dostu gördüğüm yoktur.
Onun için gönül berbata gider türküsünü okuyayım Hasan emmi!
Yok diyeydi,
O ince ve narin sesiyle…
Gavur dinime döne okumadan bırakmam .
Dağlar dağımdır benim.
Gam ortağımdır benim.
Söyletme çok ağlarım,
Gençlik çağımdır benim.
Dağlar başıma felek
Gözüm yaşına felek
Akibet kuş kondurur
Mezar taşıma felek türküsünü.
Okuyaydım!
Birlikte mest olaydık.
Çayı koyaydı sobanın üzerine,
Kaldı işte oğul!
Hasretimiz içimizde.
Çayımız demlikte,
Aşımız sofrada.
Umutlarımız yarınlarda.
Kurban olam verene,
Nerden gelip nereye gidersin ?
Diye soraydı Müjgan abla!
Soru sorma abla ,
Sorma bana soru diyeydim.
Buradan bir atlı geçti mi?
Evet…
Yarama bastı geçti
Tabip yaremi elleme,
Yaremin vakti geçti.
Kurbanam er gelene.
Zülfünden ter gelene.
Mezarımı yüce yapın.
Yavrularım gele gölgene diyordu.
Ne yana gitti?
Hafo gilin evine doğru gidiyordu.
Kimdi o?
Can yoldaşım,
Ciğerimin bir yarısı
Ömrünü boş geçirmeyen
Kenan’dı o, ana!
Er kişidir,
Yerine göre erik olan değil!
Gidip te bulayım deyip
Gönül fırtınasında kaybolaydım.
Saygı ve sevgilerimle.

© 2015 - 2024 PlakDinle.Com