Cici kızların bunlar olduğunu düşünebilirsiniz. Ya da bir film için seçilen 3 tane öylesine kız… Ama onlar bundan çok çok daha fazlasıydı. Ekoseli etekleri ve kalpli süveterleriyle bugün nostaljinin ete kemiğe bürünmüş hali onlar. Birliktelikleri 2 yıl sürdü sadece ama o 2 yıl da neler yapmadılar ki… İşte bu hikaye kısacık ömürlü bir grubun bugünlere kadar nasıl geldiğini anlatır… 70 lerin akıldan kalan kıvırcığı o. Hikayemizinde başkahramanı… O masum bakışların sahibi bilgen bengü 17 aralık 1957 yılında doğar… 3 yaşında Masaların altına girip gizlice şarkılar söyleyerek başlar müzik hayatına. Daha o yaşlarda behiye aksoy dinler. Erol Büyükburç un şarkılayla dans eder. Ailesi onun müziğe olan yeteneğini farkedince ankara ya konservatuvara göndermek ister. Ancak hem kendisi için hem ailesi için zor gelir ve vazgeçerler. Ancak müzik hayatının merkezindedir her zaman. Lise yıllarına gelince bir arkadaşının vesilesiyle yolu nino varon ile kesişir. İşte olay da bu saatten sonra başlar. O grubun kuruluş hikayesini şöyle anlatır ekose etekli güzel kızımız: “Nino Varon’la yolum keşişince çok hızlı gelişti olaylar. Öncelikle üçümüz de tanışmıyorduk. Nino, Odeon’da müzik prodüktörü olarak çalışıyordu. Bana, dinlemem için yabancı plaklar verirdi. Bir gün ofise Şanar Yurdatapan geldi. Ben de dersten çıkmış, okul önlüğümle oradaydım. Şanar, kıvır kıvır saçlarımla beni görünce Cici Kızlar’dan bahsetti ve dahil olmamı istedi. 1974 yılında bir anda Şat Yapım’a transfer oldum. Attila Özdemiroğlu, Hurşid Yenigün, Baha Boduroğlu gibi o dönemin en önemli isimleri orada. Şanslı bir başlangıcım oldu. Beni diğer iki arkadaşla tanıştırdılar. Grubumuzda ilk Sibel Egemen, Şebnem Aksu ve ben vardım. Bir süre çalışmalar yaptık. Sibel, Ankaralıydı ve buraya gidip gelmesi zor olduğu için ayrıldı. Şebnem de samimi arkadaşı Birnur Bilginoğlu’nu dahil etti. Bu sevimli grubun ilk 45 likleri olmaz ki-bak şu cocuğa olur. Bu plak hayal ettikleri başarıyı getimez ancak iyi bir başlangıç olur. ama bir yıl sonra çıkan delisin-rengarenk 45 liği ile listeleri alt üst ederler. O enerji dolu filmlere konu olan delisin şarkısıyla birden şöhrete kavuşurlar. Sevgi selinden yolda dahi yürüyemeyecek hale gelirler. Bu grubun başka özellikleri de vardı. Onlar türkiye de kadınlardan kurulu ilk vokal gurubudur ayrıca bu cesaretleriyle birçok genç kızın yüreklenmesini sağlarlar. Neden cesaret gerektirdiğini de milliyet gazetesine yıllar sonra şöyle anlatır bilgen bengü: Bizler müzik dünyasına adım attığımızda bir deyim vardı; “Sahneye düşmek”… Ya da “Kızı boş bırakırsan, ya davulcuya ya zurnacıya varır” diye… Yani hoş karşılanmıyordu. O yüzden bizim genç kız olarak müzik dünyasına adım atmamız birçok genç kızı cesaretlendirip yüreklendirmiştir diye düşünüyorum. Sahnede onları görmek de ayrıca bir hoşluk, bir güzellik. Kadınların olmadığı bir dünya pek hoş olmazdı herhalde. “Cici Kızlar” kadın vokal grubu olarak Türk müzik dünyasına bu anlamda da renk katmışlardır. Delisin şarkısının Bestesi ve düzenlemeleri usta isim Atilla özdemiroğluna aitti. Bu şarkı insanlara çok sıcak gelir sanırım günümüzde de hala severek dinlenmesinin sebebi bu. Bu başarı onlara eurovision şarkı yarışmasının kapılarını da açar. ANcak bu yarışmada bir ilk yaşanır. 1975 yılında Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye elemelerinde Semiha Yankı ile aynı puanı alırlar. Birincilik kura çekimine kalır. Grubun en küçüğü olarak kurayı kıvırcığın çekmesini isterler. Çekilen kura sonucunda 1. liği semiha yankının seninle bir dakika şarkısı kazanır. Önce çok üzülürler ağlarlar ancak halk onları öyle sahiplenirki bu üzüntüleri birden geçiverir. Semiha yankı ise eurovision şarkı yarışmasında sonuncu olur. Bu yüzden gelecek sezon yarışmaya katılma şansıznı kaybederiz. Bilgen bengü 2013 yılında bir itirafta bulunur ve şunları söyler. ” o zaman çocuktuk anlayamadık tabii ki, kura çektik ve kaybettik, sonra kulise gidip hüngür hüngür ağladık. Haksızlık oldu diyebilirim. Eğer “Seninle Bir Dakika” yerine “Delisin” yarışsaydı daha yüksek puan alırdı.Delisin daha ritmik daha kolay anlaşılan bir şarkı, ayrıca başarılı bir koreografisi de vardı..Belki bir kaç fazla puan daha alır .. sonuncu olmayabilirdik.” Bu hayal kırıklığının ardından çalışmlarına son sürat devam eder bu üçlü. 1975 de ı ıh-gülebilmez, gencim yaşarım-deli gönlüm ve sev sev sev-uçtu isimli 3 45 lik daha çıkarırılar. Konserler turneler başlar. Altı defa anadolu turnesine çıkar. Bunlardan bazılarında Barış Manço, Bedia Akartürk, Tanju Okan, Coşkun Demir, Edip Akbayram, Tülay Özer, Ela Altın, Ahmet Özhan, Neco, Melike Demirağ, Arzu Ece, Fatih Mühürdar, Ercan Turgut gibi sanatçılarla aynı sahneyi paylaşır. Sahne, konser, turne çalışmaları yaparken aynı zamanda okuluna da devam eder. #cicikızlar #türkfilmleri #nostalji