Fikret Kızılok Kimdir?

Tüm Fikret Kızılok Eserleri İçin Tıklayın

 

Fikret Kızılok Kimdir?

Fikret Kızılok Kimdir? Biyografisi, bölümünde Fikret Kızılok Kimdir? Biyografisi sayfası ile karşınızdayız. Fikret Kızılok Kimdir? Biyografisi detayları ile daha da iyi tanıyalım.

Fikret Kızılok Kimdir? Biyografisi – Kaç Yaşında – Memleketi Neresi

Fikret Kızılok

Münir Fikret Kızılok, 10 Kasım 1947 senesinde İstanbul’da dünyaya geldi. Öğrenim yaşamına Galatasaray Lisesi’nin ilkokul bölümünde başlayan Kızılok, müzikle de ilk tanışması burada gerçekleştirdi. İlk enstrümanı kendisine yaş gününde armağan edilen kırmızı bir akordeondu.

İlk müzik derslerini sınıf dostlarından birinin klarnetçi olan babasından aldı; ilk konserini de bir 23 Nisan kutlamasında Taksim Belediye Gazinosu’nda tertip edilen okul müsameresinde veren sanatçı Fikret Kızılok ve Orkestrası adlı ufak grubun elemanları, Kızılok’un sınıf dostlarıdır ve çaldıkları halk türküleri ile alkış alıyorlardı. Bu zamandaki en büyük hitleri “Tamzara” türküsünün yorumuydu.

Ortaokul ve lise senelerında bu konserler sürdü. Lise senelerında akordiyonu bırakan Kızılok, Elvis Presley’den etkilenerek eline gitarı aldı. Fikret’in o zamandaki en büyük destekçileri ise üst sınıflarda okuyan Barış Manço ile Timur Selçuk’tu.


Kadıköy’de oturan Fikret Kızılok, 1964’te arkadaşı olan Cahit Oben ile birlikte yeni bir atılım içine girdiler . Yeni bir grup kurarak profesyonel hayata geçmeye karar verdiler. Yanlarına bas gitaristKoray Oktay ve davulcu Erol Ulaştır’ı aldılar; böylece Cahit Oben 4 dünyaya geldi. Kendilerini “daha ziyade Beatles tipi müzik yapan bir grup” olarak tanımlayan Cahit Oben 4, İlham Gencer’in işlettiği Çatı Gece Kulübünde programlar yapmaya başladı, öte yandan da mahalle konserlerini sürdürdü. Bunun yanı sıra kendi paralarıyla iki 45’lik plak doldurdular. Bunlardan ilkinde iki yabancı şarkıyı yorumladılar:The Rolling Stones’ın dile getirdiği bir The Beatles şarkısı “I Wanna Be Your Man” ve “36 24 36”. İkinci plaklarında daha “kendilerine” döndüler. Plağın ilk yüzünde Silifke’nin Yoğurdu vardı; diğer yüzü ise bir besteydi: Hereke, bunun yanı sıra Kızılok’un plak olarak yayına giren ilk bestesiydi. Cahit Oben 4, Hürriyet Gazetesi’nin gerçekleştirdiği Altın Mikrofon yarışmasının 1965 ayağına da “Makaram Sarı Bağlar / Halime” plağıyla katıldılar. Grup bu plaklardan sonra Oben, müzik yaşamına nişanlısı Füsun Önal ile devam etmek istediği için ayrıldı.

1965’te Kızılok, “Fikret Kızılok ve Üç Veliaht” adı altında ilk plağını paylaşımı yaptı. Grup gitarda Harun Batıbaygil, basta Gökhan Targay, davulda Koral Tümay’dan oluşuyordu. “Belle Marie / Kız Ayşe” şarkılarından bir araya gelen plağın iki şarkısı da Fikret Kızılok’a aitti. Fikret Kızılok, bu iki grupla çıkardığı plaklardan sonra Cahit Oben 4 ile çalışmalarını sürdürirken girdiği dişçilik yüksekokulundaki eğitimini sürdürdü. Bir süre yalnızca okuluyla ilgilendi.

Müzikten kopamayacağını anladığında ilk solo plağını doldurdu. Bu dört şarkıdan bir araya gelen bir EP’ydi. Folk adını verdiği bölümde “Ay Osman” ve “Colours” şarkıları yer almaktaydı. Beat adını verdiği ikinci plakta ise The Beatles’ın All My Loving şarkısının Türkçe aranjmanı olan “Sevgilim” ve “Baby” şarkıları yer aldı. Bu plak o senelerda fazla ses getirmedi. Bunun üzerine Kızılok okulunu bitirmeye karar verdi. Yine de farklı zamanlarda dostlarının kurduğu Kaygısızlar’la birlikte çalıştı, Barış Manço’ya eşlik etti. “Ay Osman” şarkısının Barış Manço ve Kaygısızlar olarak yeni bir yorumunda kaydetti. Lakin Barış Manço’nun ilk eşi Marie Claude ile aşk yaşamaya başladığı için ikilinin yolları ayrıldı.

İstanbul Diş Hekimliği Yüksekokulu’nun son sınıfında okurken mahalleden arkadaşı Arda Uskan ile bir yolculuğa çıktı; bu müzik yaşamını tümüyle etkileyecek bir yolculuktu. Bu yolculukta Aşık Veysel ile tanıştı. Dönüşte gitarını eline alan Kızılok stüdyoya girdi ve 1969’da Aşık Veysel’in Uzun İnce Bir Yoldayım türküsünü yeni bir düzenlemeyle kayda aldı. Bunu bir 45’lik olarak paylaşımı yaptı. İkinci solo 45’liği Fikret Kızılok’un yaşamında da önemli bir dönüm noktası oldu. Arka yüzünde kelimelerini kendi yazdığı bir halk şarkısı, “Pınar Başından Bulanır” türküsünün bir bölümünü kullananBenim Aşkım Beni Geçti yer aldı. O güne dek sürdürdüğü suskunluğu ve bunu bozmasının nedenini de plak kapağında şöyle açıkladı: Piyasa, öylesine Türk benliğinden uzak melodilere kucak açmıştı ki, beni dinlemeyeceklerdi bile. Bugün ise durum büyük bir hızla değişiyor. Bu öz benliğimize dönüşte ben de üzerime düşen görevi yapmaya karar verdim…

Kasım 1969’da yine Aşık Veysel’in yanına Sivrialan’a gitti. Kar yolları kapayınca üç ay ustasının yanında kaldı. Dönüşte “Yumma Gözün Kör Gibi / Yağmur Olsam”, Kızılok’un asıl çıkışını yaptığı plak oldu. 1970 tarihli plaktaki iki şarkının da kelimeleri Aşık Veysel’e, besteleri Fikret Kızılok’undu. Plakta, gitar, tumba ve sazın yanında değişiklik olsun diye enstrüman olarak tahta ve taş kullandı. Şarkılar çok beğenildi, plak çok sattı ve sanatçı ilk altın plağını aldı.

Bu başarının sonrasında fazla ara vermeden bir 45’lik daha yaptı. Lakin bu kez kendisine ait bir şarkıyla yaşandı: “Söyle Sazım”. Plak kapağında, “Türk geleneklerine uygun 17 perdeli Hüseynidüzende üç değişik sazın batı anlayışında ve çoksesli olarak kullanıldığı” bir şarkı olarak tanımlanıyordu. Plağın arka yüzünde Kızılok’un Karacaoğlan’dan bestelediği Güzel Ne Güzel Olmuşsun vardı. Her iki şarkıda da kendisine Nedim Demirelli eşlik etti. Plak, listelerde de kendisini gösterdi ve haftalarca 1 numarada kalmış olan Barış Manço’nun Dağlar Dağlar’ını devirerek liste başı oldu.

1970 yılını bu iki plakla kapattı. Bu plaklar yıl sonunda Hey dergisi aracılığıyla tertip edilen “Yılın Müzik Oskarları” anketinde görülmemiş bir başarıya imza attı: “Söyle Sazım”, “Yumma Gözün Kör Gibi” ve “Güzel Ne Güzel Olmuşsun”, Barış Manço’nun “Dağlar Dağlar”ının sonrasında sırasıyla ikinci, üçüncü ve dördüncü oldu. Fikret Kızılok da aynı ankette “Yılın Erkek Şarkıcısı” seçildi.

1970 senesinin getirdiği başarıların sonrasında bir süre plak yapmayan sanatçı bu sürede bir Anadolu turnesine çıktı. Turne sırasında Siverek yolunda donma tehlikesi geçirdi; bir kamyon şoförü aracılığıyla kurtarıldı. Bu olayın sonrasında bir plak yaptı ve “Emmo” adlı bestesini bu kamyon şoförüne ithaf etti. Grafson şirketi ile anlaşan Kızılok’un 1971 tarihli firmadan çıkardığı ilk plağın arka yüzünde Ahmed Arif’in şiiri üzerine bestelediği “Vurulmuşum” adlı şarkı vardı. Kızılok, 1972’de bu şarkıyla Bulgaristan’da yapılan Altın Orfe Festivali’ne katıldı.

Bu zamanda Kızılok Bir Ali Var adlı bir oyun yazdı fakat bu oyun hiç sahnelenmedi. Bu oyunun şarkıları bu sürede plak olarak yayınlandı. 1971’de “Gün Ola Devran Döne / Anadolu’yum” (Anadolu’yum şarkısının ilk kıtası Ahmed Arif’e aittir), 1972’de “Leylim Leylim (Kara Tren) / Gözlerinden Bellidir”, 1973’te “Köroğlu Dağları / Tutamadım Ellerini” hep Bir Ali Var oyununun şarkılarıydı. Köroğlu Dağları şarkısı Türk müziğinde çok ender bulunan sitar ile başlamaktaydı. Bu oyunun diğer şarkılarından “Kime Sormalı”yı Dönüşüm eşliğinde Tansu, “Duyar Mısın”ı ise o zamanda ününün doruğunda olan Timur Selçuk yorumladı. Aynı yıl “Bacın Önde Ben Arkada / Koyverdin Gittin Beni” plağını çıkardı.

1973’te Aşık Veysel yaşamını yitirdi. Kızılok cenaze merasimine de katıldı. Bu ölüm üzerine ardından Kızılok sazını kırdı, bir süreliğine müziği bıraktı ve kendini tümüyle diş hekimliğine verdi. 

Bu zamanda eşi Şeyda Kızılok ile evlendi. Fikret Kızılok 1974’te Tehlikeli Madde adını taşıyan yeni grubuyla uzunca bir Anadolu turnesine çıkana kadar ortalıkta gözükmedi. Grup klavyede Turhan Yükseler, gitarlarda Ataman Hakman ve Siret Yurtsever, bas gitarda Sahir Kayıhan, davulda Eser Sayıner’den oluşuyordu. Turnenin sonrasında İstanbul’da seri konserler verdi. Tehlikeli Madde ile folk motiflerinin rock ile harmanlandığı şarkılar yaptı. Giderek folk motiflerinin yerini daha alaturka sesler aldı. Yine Ahmed Arif’in şiirlerinden yararlandığı “Haberin Var mı / Kör Pencere / Ay Battı” bu dönemin en önemli plağı olarak dikkat çekti. Kör Pencere’ye bağlı olarak plağa alınan “Ay Battı” ise, popüler müziğimizin enstrümantal şarkıları içinde özel bir yere sahipti. Aynı yıl grupla ikinci ve son plağında “Aşkın Olmadığı Yerde” ve yine bir Aşık Veysel türküsü “İnsan Mıyım Mahluk Muyum Ot Muyum” şarkıları yer aldı.

Bu plaktan sonra yapılan “Anadolu’yum 75”, önceden yayına giren aynı adlı şarkıya bir göndermeydi. Bu şarkıda Fikret Kızılok, ilk kez Nazım Hikmet şiirinden yararlandı. B yüzünde “Darağacı” şarkısı yer aldı. Son 45’liği ise Mart 1976’da yayınlandı. Mahzuni Şerif’ten “Biz Yanarız” ve vazgeçemediği Veysel’den “Sen Bir Ceylan Olsan” adlı türküleri yorumladı sanatçı bu plağında. Plak eleştirildi. Fikret Kızılok’un kendini yenileyeceği günleri bekliyoruz gibi ifadeler kullanılmıştı bu eleştirilerde. Kızılok, bütün bunlar üzerine ortadan kayboldu.

1977 ortalarında, 1971 – 1972 senelerında yaptığı fakat o zamana dek yayınlamadığı kimi kayıtları bir albüm olarak piyasaya sürdü. Not Defterimden adını taşıyan bu albümde Kızılok’un deneysel çalışmaları vardı: Atonal bir altyapı üzerine Nazım Hikmet şiirini koydu ve kendi deyimiyle “şarkıcılığı değil, müzisyenliği” dener. Lakin dönemin “nazik” siyasi ortamında bu çalışma fazla ortalarda gözükmedi. Plak çıktıktan kısa bir süre sonra toplatıldı. (Yeniden yayına girmesi ise 1993’ü buldu.) Bunun yanı sıra Varşova’da bu albümüyle iki ödül aldı. Lakin, plağın toplatılması onu etkiledi ve Fikret Kızılok, müziği bıraktığını açıkladı. O güne dek 13 altın plak ve çeşitli ödüller alan sanatçı, bundan sonra derin bir sessizliğe gömüldü. Buna gerekçe olarak da “hazırladığı yapıtların ticari olmadığı gerekçesiyle plakevleri aracılığıyla geri çevrilmesini” gösterdi ve bir daha profesyonel olarak müzik yaşamına dönmeyeceğini açıkladı. 1978’te oğlu Yağmur Kızılok dünyaya geldi.

1983’te 5 senelik bir aradan sonra tabla, bas gitar, ney ve bendir eşliğinde kaydettiği Zaman Zaman albümünü paylaşımı yaptı. En kaliteli albümlerinden biri olarak Zaman Zaman’da, klibinde ud çaldığı albüme adını veren şarkı Zaman Zaman, ardından yeniden yorumlanacak Yeter Ki, Sevda Çiçeği, önceden 45’lik olarak okuduğu Güzel Ne Güzel Olmuşsun şarkısının yeni yorumu ve daha birden çok başarılı şarkı vardı. Albümün plağında Kızılok’un “Ege Şarkıları”, “Veyselname” ve “İnsancıklar” adlı albümlerinin yayınlanacağı söylense de bu gerçekleşmedi. Bu albümdeki “Sevda Çiçeği”nin, Orhan Gencebay’ın “Tanrıya Feryat” şarkısından ilham aldığı iddia edilmiştir. Lakin Kızılok şarkının bir Bektaşi nefesi tarzında olduğunu söylemiştir.

Fikret Kızılok 1980’lerin başında Bülent Ortaçgil ile tanıştı. İkili Çekirdek Sanatevi projesine başladılar. Bu çalışmada Türkiye’de popüler müziğin dışında kalan gruplar, burada dinletiler yapıp, bunlar kaydedilip sınırlı biçimde basılıp dağıtılıyordu. Para amacı gütmeyen bu çalışmada, bir çok sanatçı ilk sahne tecrübelerini yaşadı. Bu sanatçılar içinde Erkan Oğur, Yeni Türkü, Ezginin Günlüğü gibi birden çok kişi vardı. Bu zamanda Fikret Kızılok diş hekimiliğini de bıraktı ve kendini yalnızca müziğe verdi. Fikret Kızılok, burada dağıtılan ürünlerde kayıtları yaptı. 1985’te Bülent Ortaçgil ile “Biz Şarkılarımızı…” albümü kaydetti. 1986’da ise bandrollü albüm olan “Pencere Önü Çiçeği” albümü çıkarttı. TRT’nin “Cumartesiden Cumartesiye” programı için çocuk şarkıları kaydettiler. Daha sonra yasalar sebebiyle albüm yayınlamak zorlaşınca, evin üretkenliği azaldı, ardından da Kızılok ve Ortaçgil’in uyuşmazlıkları baş gösterince ikili yollarını ayırdı.

Kızılok, Ortaçgil ile birlikte Sonay Tanrısever’in albümü “Gecenin Üçünde” albümünü prodüktörlüğünü yaptı ve Ortaçgil’in “Mum” şarkısı dışında bütün şarkıları yazdı. Aynı yıl Sibel Sezal’in “Bu Kalp Seni Unutur Mu?” albümünü yine Ortaçgil ile yapımını üstlendi. Şarkıların çoğunu da Özkan Samioğlu ile yazdı. Aynı yıl Yana Yana albümünü çıkardı. Bu albümde Erkan Oğur, Fuat Güner,Fahir Atakoğlu gibi sanatçılar, Kızılok’a eşlik etti. Bu albümde prodüktörlüğünü yaptığı Sonay ve Sibel Sezal albümlerinden iki şarkıyı doğrudan albümden alıp üstüne vokallerini kaydetti. (Sırasıyla Gecenin Üçünde ve Bu Kalp Seni Unutur mu? şarkıları) Eleştirel “Why High One Why” şarkısının geri vokallerinde Hıncal Uluç, Ferhan Şensoy, Grup Gündoğarken gibi isimler yer aldı.

1990’da Olmuyo Olmuyo albümü yayınlandı. Bu albüm Kızılok aracılığıyla da eleştirilen, milletvekili seçimleri öncesine yetiştirilmek için aceleye gelmiş bir yapım olarak görülmektedir. Çekirdek Evi zamanından Ninni, Entelektüel, Alaturka Liberal, Düşler şarkıları da albümde yeni düzenlemeleriyle yer almaktaydı. 1993’te Ferhan Şensoy’un “Köhne Bizans Operası”nın müziklerini yaptı. Aynı yıl ikinci eşi Dicle Kızılok ile evlendi.

Bir süre yine müzik çalışmalarına ara veren Kızılok, 1995’te Demirbaş şarkısı ile geri döndü. Türkiye’deki en başarılı siyasal taşlamalardan birisi olan “Demirbaş”, Süleyman Demirel’in siyaset sahnesinden uzaklaşamamasını şakali bir dille anlatan bir şarkıydı. Bu şarkının içinde olduğu albümde “Ninni”, “En Entellektüel”, “Şarkıdaki Maymun” gibi eski taşlamaların yeni düzenlemeleri, “Uğur Mumcu” isimli bir şarkı, Zülfü Livaneli ve Ahmet Kaya’ya taşlamalarda bulunan “Pşşt Barmen” şarkısı vardı. Albüm Deniz Som’un “Vaziyetler” kitabı ile birlikte satılıyordu. Aynı yıl “Demirbaş” ve “Pşşt Barmen”in de olduğu, yeni şarkılardan bir araya gelen Yadigar albümü çıktı. Bu albümden çıkan “Kalbim” şarkısı dikkat çekti.

Kızılok önceden 25 Ağustos 1975’te Uğur Mumcu’nun yazdığı “Sesleniş” yazısını, 10 bölümde inceleyip senfonik şiir olarak bestelemiş, 1993’te Show TV’de bu çalışmanın bir bölümünü Derya Baykal okumuştu. Bu çalışma “Vurulduk Ey Halkım” adıyla albüm haline getirildi ve 1996’da yayınlandı.

1998’de Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamını Atatürk’ün ağzından anlattığı, incelemelerinı, metin yazarlığını, söz ve bestelerini tamamen kendisinin yaptığı veda albümü Mustafa Kemal – Bir Devrimcinin Güncesi ile destansı, lirik bir müzik yaptı. Albüm yanında konuyu anlatan bir kitapla piyasaya sürülmüştü. Bu albümden sonra “Suya Yazılan Şarkılar” adlı bir albüm çıkaracağını söylese de o albüm hiç yayınlanmadı.

Devrimci’nin güncesi sonrası Fikret Kızılok, şarkıcı olarak müzik dünyasından uzaklaştı. 1995’te Fuat Güner ile MFÖ hiti “Sakın Gelme” şarkısının kelimelerini yazdı. 1999’da Fuat Güner’in solo albümü için 4 şarkının sözünü yazdı. Aynı yıl Ferhan Şensoy’un yazdığı, Derya Baykal’ın oynadığı “Şu An Mutfaktayım” oyununun müziklerini yaptı. 60’lı senelerdaki 45’liklerinin bir bölümü “Gün Ola Devren Döne” adıyla bir albümde toplandı. 2001’de Sertab Erener’e “Oysa” ve “Kumsalda” şarkılarını verdi ve Erener “Kumsalda”yı albümün ilk klip parçası yaptı.

Daha önce 1998’de kalp krizi geçiren Kızılok, Bodrum’da 2001 Temmuz’unda tekrar kalp krizi geçirdi. İstanbul’a getirilen Kızılok’un durumu bir süre düzeldi. Onu ölümden kurtaran hemşire için son bir şiir yazdı. Kalp pili takılsa da 22 Eylül 2001’de yaşamını yitirdi. Ölümünden sonra önceden şiirini bestelediği dönemin başbakanı Bülent Ecevit: “Değerli besteci ve yorumcu Fikret Kızılok’un zamansız aramızdan ayrılışından üzüntü duydum. Fikret Kızılok, birbirinden güzel besteleri ve eşsiz yorumculuğu ile her dönem büyük beğeni toplamış ve müzik tarihimizin öncü sanatçılarından olmuştur. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesi ve sanatçı dostlarına başsağlığı dilerim.” açıklamasını yaptı. Ortaçgil ise “Ölüm karşısında ne söylenir bilemiyorum. Çok üzgünüm. Bir zamanlar birlikte çalıştığımız iyi bir dostumdu. Hem iş ortağım, hem iyi arkadaşımdı. Son senelerda kendisiyle fazla görüşme imkânımız olmadı ama onu her zaman, çok zeki ve iyi bir söz yazarı olarak herkes gibi ben de hatırlayacağım.” dedi. Sanatçı, yaşamının son senelerını geçirdiği Bodrum’da toprağa verildi.

Sanatçının ölümünden sonra adı Ankara’da bir parka verildi. Nisan 2002’de Sezen Aksu, MFÖ, Bülent Ortaçgil, Sertab Erener, Grup Gündoğarken, Cahit Berkay gibi sanatçıların katıldığı bir saygı konseri verildi. Denizi çok seven Kızılok 2004’te adına tertip edilen bir yelken yarışıyla da anıldı.

Son şarkısı “Aşk Var Ya”, Demir Demirkan ve Fuat Güner aracılığıyla okundu. 2002’de Dünden Bugüne adlı Fikret Kızılok toplaması yayınlandı. Bu albümde önceden yayınlanmamış Ama Babacığım ve Kumsalda şarkısının Fransızca orijinal demosu Plage Egoiste bulunmaktaydı. 2007’de Bülent Ortaçgil ile Çekirdek senelerında kaydettikleri çocuk şarkılarından bir araya gelen “Büyükler İçin Çocuk Şarkıları” albümü yayınlandı. Dream TV’de “Bir Sanatçıyı Anlamak” adlı bir belgesel ile anıldı.

© 2015 - 2024 PlakDinle.Com